Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 2050 yılında Gürcistan nüfusu bugünküne nazaran %28 azalmış olacak. Bu konuda Gürcistan Parlamentosu Milletvekili ve Sağlık Komisyonu Başkanı Dimitri Khuntadze geçen hafta içerisinde bir açıklama yaptı. Sözkonusu araştırma sonuçlarına göre Gürcistan nüfusundaki bu %28’lik azalma doğrudan ülkenin Gürcü etnik kesiminde meydana gelecek olup bu durum Transkafkasya’da nüfus dengelerini bozabilir. Şu da önemli bir husus ki 2050 yılına kadar Ermeni nüfusu %6, Azerbaycanlı nüfusu da %31 oranında artacaktır. Khuntadze’nin ifadesine göre Birleşmiş Milletler Organizasyonu tarafından yayınlanmış olan veriler düşündürücü olup eğer bu sorun zamanında çözülmez ise Gürcü genetik yapısı ciddi bir tehlike ile karşı karşıya gelecektir. Gürcistan’da nüfusun azalmasının sebepleri nelerdir ve günümüzde bu sürecin durdurulması mümkün müdür?-«Gürcistan ve Dünya» bu konuyu Demograf Avtandil Sulaberidze ile görüştü.
-Avtandil Bey, BM verilerine göre 2050 yılında Gürcistan’ın demografik yapısı çok ağır şartlar altında olacak. Nüfusun %28 azalacağından söz ediliyor. Size göre bu resim ne kadar gerçekçi?
-Biraz geriden başlayayım. Genel olarak herhangi bir ülkenin demografik olarak gelişmesi, ekonomide olduğu gibi belirli sağlam temellere ve doğal kurallara dayanır. Buna demografik geçiş denir ve bu geçişi tüm ülkeler yaşayacaktır. Burada meselenin en önemli yönü olan sosyo-ekonomik yönünü incelersek Gürcistan’ın demografik yapısında iki faktör, ülkenin sağlam temelleri ve yine bu sosyo-ekonomik gerçekler rol oynar. Dolayısıyla bu problem çok geniş ölçekli ve ciddidir, bu nedenle yapılması gereken çalışmalar da çok büyük çaplıdır.
BM’nin şimdi yaptığı bu tahminleri biz uzun zaman önce yaptık fakat -yerli rahip bağışlanmaz- sözü misali bizi kimse dinlemedi… Gerçekte bugün biz modern diye ifade edilen insan modelinden günümüzdeki en son uygar insan tipi denen insan modeline geçtik. Şimdi bu nedir: Bu tipin karakteristik özelliği düşük doğurganlık oranı, alternatif aile biçimi (örneğin birlikte yaşama), ölüm oranındaki artış, yüksek boşanma oranı, evlilik yaşının yükselmesi (Gürcistan’da kadınlarda evlilik yaşı ortalaması 27’ye yaklaşmıştır) vb. Tüm bu şartları oluşturan birkaç sebep var bunlar savaş, mültecilerin ortaya çıkması ve tabii ki sosyal problemlerdir. Şu etapta bizdeki demografik gerilemenin devrimsel nitelikte ve nüfusumuzun azalma hızının felaket düzeyinde yüksek olduğunu söylemek mümkündür.
-Mümkünse şunu netleştirelim: BM’nin 2050 yılı için öngördüğü %28 nüfus azalması ne kadar gerçekçidir?
Bu tamamen gerçekçidir fakat BM genellikle verileri resmi kaynaklardan elde etmektedir. Temel olarak onlar istatistik kurumunun verdiği dokümanlara dayanmaktadır, tüm sorumluluğumla söylüyorum; her zaman olduğu gibi bu veriler yine doğru değildir. Örneğin bizim yasal olarak 4 milyon 400 bin vatandaşımız var fakat gerçek nüfusumuz, araştırmalar ve değerlendirmelere göre 3 milyon 700 bin kişiden oluşmaktadır. Burada yeterince büyük fark var, farkın sebebi ilk rakama yabancı ülkelere gitmiş olanların da dâhil olmasıdır. Doğrusu bu dönemde BM söz konusu 4 milyon 400 bin kişiyi dikkate aldı ve bu rakamı esas alarak o sonuca vardı.
-Gerçekte BM tarafından açıklanandan daha ağır bir durumla karşı karşıya olduğumuzu mu söylemek istiyorsunuz?
-Durum çok daha vahimdir. Örneğin, resmi istatistiklerin gösterdiğine göre nüfus artıyor fakat bu gerçekçi değildir. Nüfustaki artış iki faktörle; doğal nüfus artışı veya göç ile olmaktadır. Gürcistan’da ise her iki gösterge de azalma yönündedir. Ölümler de doğru şekilde kaydedilmiyor fakat bu sadece istatistik kurumunun kabahati değildir. 2004 yılından sonra Gürcistan hükümetinin göç verilerinin hesaplanmasına yasak getirmesi her şeyi tamamen altüst etti. Şimdi bunlar tamamen çoğunluğu ziyaretçi konumunda olan giden ve gelenlerin oranını gösteriyor… Burada gidenlerin ve gelenlerin sayısının üç aydan bir yıla kadar veya bir yıldan fazla süre için ayrı ayrı tutulması gerekiyor. Bunun çok büyük önemi var, çünkü üç aydan bir yıla kadar süreli gidenler belli bir süre için gitmiştir; bir yıldan fazla süre ile ülke dışına çıkanlar ise artık kalıcı olarak göç etmiş kişilerdir ve kayıtlara buna göre işlenmelidir.
-Bunun hesaplanması hangi sebeple iptal edildi? O zaman bu nasıl açıklandı?
-Hiçbir açıklama olmadı. Olan şu idi; İstatistik kurumu aslında İçişleri Bakanlığına bağlı hale geldi, onun organizasyonunu Vano Merabişvili ele aldı ve talimatları O veriyordu.
-Ne talimatları?
-Gürcistan’a gelenlerin sayısını ülkeden gidenlerin sayısından fazla imiş gibi gösterdiler. Bu metotla bizim hükümetimiz ve Cumhurbaşkanı da göçmen sayılabilir. Örneğin 2005 yılında ülkeye gelenlerin sayısını ülke dışına çıkanların sayısından 75 bin kişi daha fazla gösterdiler. Aksine o zaman Gürcistan’a gelenlerden 30.000 fazlası ülke dışına gitmişti. Tüm bunlar Saakaşvili’nin kamuoyu oluşturma amacına hizmet ediyordu ve gerçek rakamlar ise onları ilgilendirmiyordu. Bu arada biz Birleşmiş Milletler verileri üzerine konuşuyoruz, onların hesaplarına göre 2025 yılında buradaki nüfus 4 milyon 400 binden 3 milyon 922 bine düşecektir. Bizim değerlendirmemize göre ise ülke nüfusu bu rakama 2003 yılında düşmüştü. Gerçekte burada felaket ölçüsünde ağır bir demografik durum var ve biz BM’yi dikkate almayalım. Bizim işimiz çok daha kötü…
-Aynı Birleşmiş Milletler verilerine göre komşumuz Ermenistan’ın nüfusu %6, Azerbaycan nüfusu %31 artacak. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
-1926 yılında biz Kafkasya’da nüfus büyüklüğü açısından birinci sırada idik. Yaklaşık olarak Azebaycanlılardan yarım milyon, Ermenilerden ise 1,5 milyon kişi daha fazla idik. Bugün Azerbaycan nüfusu bizden iki kat fazla ve Ermeniler de bizi geçmek üzere. Sıkıntı budur; biz pozisyonumuzu sadece politik olarak değil demografik olarak da kaybediyoruz ve aslında ölmekte olan bir halk olduk. Bunun sebebi nedir, ne yapılabilir, hiç kimsenin umurunda değil…
Be mübarek insan, herkes Rusya ile ticaret yapıyor, sen ne çıktın böyle ki bunu duymak bile istemiyorsun?! Ben Avrupa politikasına hayır diyelim demiyorum ki! Fakat Gürcüler ölçülü olmayı bilmiyoruz. Göç edenlerin %70’i Rusya’ya gitti ve onların burada aileleri var. Bunu dikkate almamak mümkün mü?! Benim için kim derse bu Rus yanlısı diye-hayır bayım ben bilim insanıyım ve objektif değerlendirme yapmalıyım. Nisanda Moskova’da bir konferansa davetliyim. Sunacağım bildiriyi de gönderdim ve beni bekliyorlar fakat vize problemi olduğu için gidemiyorum. Her sene böyle. Davet ediliyorum ve gitmeyi başaramıyorum. Neden? Çünkü biri Rusya’nın bizim düşmanımız olduğunu akıl etti. Anlıyorum, topraklarımızı kaybetmiş durumdayız fakat bu nedenle bilimsel çevreler birbirlerinden kopsunlar, olur mu?! Böyle gelişebilir miyiz?! Rusya’da demografi okulları bugün Avrupa’dakilerden az değil, tabi eğer oradakilerden çok değilse. Bu yüzden onlarla aramızda ortak çalışma en üst düzeyde olmalıdır…
-Siz yönetimin yanlış demografik veriler yayınladığını söylediniz. Bu sanırım belli bir amaçla yapılıyordu (seçim listelerini şişirmek için diyelim), fakat bunun karşısında gerçekte durumun düzeltilmesi için ne yapılıyordu?
-Şunun dışında kesinlikle hiçbir şey; Sandra Rulovs Birleşmiş Milletlerden finans kaynağı buldu ve kamuoyu desteğinin sürmesi ile ilgileniyordu. Başka bir yönde yönetim tarafından yapılan bir şey olmadığını tekrar ediyorum. Şimdi ben «Kartuli Ocneba (Gürcü Hayali Partisi)» için ne yapılması gerektiğine dair bir proje hazırlayıp sundum. Onların reaksiyonunu bekliyorum. İlk olarak demografik politika yürütüleceğine dair deklarasyon yayınlanması (Çin’in yaptığı gibi) ve bu konunun öncelikli konulardan biri olması gerektiğini düşünüyorum. Bu arada birkaç gün evvel demografik gelişim fonu kuruldu ve tanıtım toplantısında bulundum, tabii ki bu tür organizasyonların oluşturulması iyidir fakat sonuçta bununla durumu düzeltemeyiz; fonların çabası tek başına yeterli değildir. Burada devlet düzeyinde katılım olmalıdır.
-Devlet bugün bu yönde ne yapıyor?
-Örneğin, bir yaşına kadar olan çocuklara 20 ila 30 Lari verebilmemiz için 20-22 milyon Lari gereklidir. Bütçede böyle bir rakam henüz yok. Bununla şunu söylemek istiyorum-bugün bir devlet politikası yok. Bundan önce, bununla ilgili programımız yok diye açıklama da yaptılar ve ben buna çok üzüldüm. Bu program var, sadece onu kullanmak gerekiyor.
-Son olarak yine BM verilerini soracağım: gidişat böyle devam ederse 2050 yılından sonra tahminen nasıl bir demografik yapımız olur?
-Ubıhlar diye bir halk vardı. Bugün varlar mı?! Veya Sümerleri ele alalım… Çok fazla sayıda halkın soyu tükendi. Yani Allah korusun! Fakat sonuçta ne olabilir, biliyorum çok defa söyledim yine tekrar ediyorum BM verileri doğru değildir. Gerçek durumumuz çok daha ağır ve düşündürücüdür. Bu yüzden hükümete sesleniyorum, bu konuya doğru şekilde baksınlar ve zamanında önlemler almaya başlasınlar, yoksa 20-30 yıl içerisinde Gürcüler tek tek sayılacak kadar azalırlar, etnik Gürcüler Gürcistan’da azınlık haline geliriz. Bu bana ait bir fantezi değil, bunu somut rakamlar ve araştırmalar gösteriyor.
Söyleşi: Caba Jvania
http://www.geworld.ge/View.php?ArtId=4699
http://www.patriots.ge/?p=2778
Gürcüceden Çeviren: Erdoğan Şenol (ერეკლე დავითაძე)
|