Dünya literatürüne tıp anlamındaki "Medicine" kelimesini Gürcüler kazandırmıştır. Medicine kelimesi Gürcüce bir isim olan "Medea"dan gelmekte olup efsaneye göre Yason'u tedavi eden "Medea" bir Gürcü Prensesi idi. Medea'nın yaşadığı Batı Gürcistan'ın o dönemdeki adı Kolkheti ya da Egrisi idi.
Dünyada bir kadına kral unvanı veren ilk ve tek halk Gürcü halkıdır. 13. Yüzyılın unutulmaz Gürcistan Kralı “Tamar Mepe” yani “Kral Tamari” bir kadın olmasına rağmen Kraliçe değil, kendisine verilen “Kral” payesi ile dünyada tektir. Aynı dönemin batı dünyasında kadınların insan olup olmadığı bile tartışma konusu idi. Kadına bu derece değer veren başka bir halk yoktur!
Altın, demir, bakır madenciliğini dünyaya Gürcüler armağan etmiştir. Bu madenlerin bilinen ilk ocakları kuzey-doğu Anadolu'daki Çoruh nehri havzasında idi. Bazı madenlerin Alman dilindeki isimleri Gürcüce'den geçmiş olup hiçbir değişikliğe upramadan bugün de kullanılmaktadır. Argonavtlar efsanesinde anlatılan altın postun peşine düşen Yunanlıların Gürcistan'a gitmeleri (o zamanki adı ile Kolkheti) tesadüf değildir.
Gürcistan ve Anadolu toprakları şarabın ana vatanıdır. İngilizce "wine" kelimesi, Gürcüce "ğvino"dan gelmektedir.
Dünya kültürüne son derece estetik bir alfave hediye etmişlerdir. Bugün dünyada kullanılan 14 alfabeden biri Gürcü alfabesi olup Gürcistan halen bu alfabeyi kullanır. Gürcü alfabesi 2300 yıllık geçmişe sahiptir. 13. Yüzyılda ürettiği eserleri belli başlı tüm dünya dillerine çevrilen Şota Ru'staveli gibi dünya çapında şairler yetiştirmiş ve dünya edebiyatına katkıda bulunmuşlardır.
Türkiye'nin kuzey-doğusunda, asırlara direnen Gürcü eseri birçok muhteşem tarihi anıt bulunmaktadır. UNESCO'nun "korunması gereken dünya mirası" listesinde yer alan tarihi bir katedral de bunlar arasındadır. Doğu Karadeniz bölgesinde de yaygın olan kemer köprüler Gürcüler ve akraba toplulukların hediyesidir. Gürcistan'ın her bölgesinde halen ayakta veya kalıntıları olan eserlerin bazıları 1100 bir kısmı ise 1500 yıllık geçmişe sahiptir.
Dünyaca bilinen halk danslarını, geleneksel kıyafetlerini, mutfak kültürünü, misafirperverliğini anlatmaya dahi gerek yoktur.
Gürcü halkı başka ülkelere de liderler yetiştirmiştir. Sovyetler Birliği'nin efsane lideri Stalin (İoseb Cuğaşvili) Gürcü kökenlidir. Sovyetler Birliğinin son Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze Gürcüdür. Rusya'yı bir imparatorluk haline getiren Çar I. Petro'nun Gürcü Prenslerinden birinin gayrimeşru çocuğu olduğu iddia edilmektedir. Yine bir Gürcü olan John Şalikaşvili ABD Genelkurmay Başkanlığı yapmıştır. Aynı şekilde Osmanlı İmparatorluğunda birçok Gürcü vezir, sadrazam vardı, Türkiye Cumhuriyetinde de bakanlar ve başbakanlar oldu. (Dünya çapında önemli isimler olan bu kişilerin hepsi faydalı işler ortaya koymuş değildir; örneğin Stalin milyonlarca insanın ölümü ve sürgününden sorumlu olup başka halkların yanında Gürcülere de büyük zararlar vermiş, Gürcü anne-babadan gelmesine rağmen Ruslara büyük hizmetlerde bulunmuştur. O'nun döneminde Gürcistanlı 400.000 Gürcü hayatını kaybetmiştir. Yani dönemin her üç Gürcü erkeğinden biri II. Günya Savaşında ölmüştür. Savaş öncesinde de 35.000 Gürcü Stalin'in emri ile kurşuna dizilmiş, Gürcü aristokrasisi, aydınları, din adamları yok edilmiştir.)
Not: Özellikle Türkiye kamuoyunun yeterince bilgi sahibi olmadığı bu hususlarda burada verilenlerden daha fazlasını söylemek mümkün olup burada sınırlı sayıda konuya kısaca değinilmiştir. Şunu da belirtmekte fayda var ki anlatılan hususların daha iyi anlaşılması için Gürcistan'ın ve genelde tüm Gürcülerin sadece bugünkü durumunun değil tarihin de dikkate alınması gerekmektedir.
|